NİZAMETTİN DURAN 1975 Mezunumuz Eğitimci Yazar
Aba Güreşinde Bir Yıldız Daha Kaydı!
Vefat ettiğini basından öğrendiğimde bir hayli üzülmüştüm ve “Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz” ayetin ifadesi döküldü ağzımdan. Şöyle deniliyordu haberde:
“06 Mart 2017, Pazartesi, Hatay'ın değerli Aba Güreşi Pehlivanlarından Hasan Çelik Vefat Etti”(Hatayinternettv.com haber merkezi) tarafından, merhumun cenazesinin Fransa'dan getirilip, 8 Mart 2017 Çarşamba günü sabah namazına müteakip Altınözü'nün Altınkaya Mahallesi'nde defnedileceği bildiriliyordu.
Haberle birlikte 17.11.2007/Antakya-Vali göbeği (Vali Ürgen alanı), turizm bürosu önünde onunla pehlivanlığı ve aba güreşi hakkında yaptığımız söyleşi, gözlerimin önüne geldi. duygulandım ve ‘iyi ki o sohpeti yamışız’ dedim. Nihayetinde güreşimize katkı vermiş bir büyük pehlivanın anılarını bizzat kendi ağzından dinleme fırsatını yakalamış olduk, o da, haliyle anlatmanın bitimsiz keyfini yaşamıştı. Hasan pehlivan, çok canlı bir pehlivandı, hayat doluydu, güreş hatıralarını anlatırken de adeta o anları tekrar tekrar yaşıyor gibiydi. Döneminde yapılan güreşlerden ve başpehlivanlardan ilgiyle ve heyecanla söz etmişti.
Hasan Pehlivan, 1930’da (nüfusta 1937) Altınözü İlçesinin Altınkaya (Paslıkaya) Köyünde (şimdi belde) dünyaya geldiğinden, bir ana, bir babadan 5 erkek kardeşin en küçük çocuğu olduğundan, hayatta da kalan tek çocuk olduğundan bahsetmişti. Çiftçi bir ailenin çocuğu oluşundan, besledikleri atlara binişinden, babasının onu, ağır işlere koşmadan, serbest bir şekilde yetiştirerek pehlivanlığa teşvikinden, bundan dolayı da güreşe merak sarışından, akranı olan bütün çocuklara sağladığı üstünlük sebebiyle hemen göze çarpmasından söz etmişti.
Başpehlivanlık zamanında, pek çok pehlivanla sayısız başarılı güreşler çıkartmış olan Hasan Pehlivan’ın özellikle Tumamalı Ahmet pehlivanla yaptığı dillere destan güreşleri belleklerde yer etmişti. Söyleşide, “Benim onyedi yıllık güreş hayatımda 1949-1967 arası Antakya’da yapılan bütün güreşlerde hiç kimseye yıkılmadım.”(?) şeklindeki açıklaması oldukça iddialıydı. Hikmet Fırıldak’la,Hanne ile,Hasan İnce ile yaptığı güreşlerden söz etti.
“Ben mersaha girdikten sonra ‘Dağ’ dediğimiz Yayaladağı kesiminden hiçbir güreşçi, Kuseyr’de yapılan hiçbir mersahı alamamıştır. Bunun yanında Yayladağı güreşlerinde sayısız başpehlivanlıklar aldım.
Hasan Çelik’in bulunduğu Sungur, Şenköy, Kışlak ve Şakşak köylerinde yapılan güreşlerde hiç kimse meydan alamamıştır. Tumamalı Ahmet de Sungur’da güreşmekten imtina etmiştir.” şeklinde özetlediği güreş serüveninin sonunda, Avrupa macerasının başladığını belirtmiştir. (Ayrıntılılı bilgi için, ‘hatay aba güreşi’ kitabımıza bakılabilir)
Hayatında bir çok defa Avrupa ülkelerini gezdiğini söyleyen pehlivan sonunda Fransa’da inşaat sektöründe işini kurmuş ve oraya yerleşmiştir. Dört oğlan bir kızı olan pehlivanın, bütün çocuklarının orada ve evli olduğunu; bir oğlunun, bir Fransızla evli olduğunu ifade etmiştir.
Hasan pehlivan, Fransa’nın Strazburg’a bağlı Bishfiller kazasında ikamet etmektedir. Fransa’da emekli olmuştur. Zaman zaman kendi memleketine gelmektedir.
Hatay Aba Güreşi kitabımızda yer verdiğimiz bu söyleşi, bu şekilde bitmişti. Yukarıda okuduğumuz haberle bu değerli başpehlivanımızı ebedi yolculuğuna uğurlamış olmanın üzüntüsünü yaşadık. Cenab-ı Allah’tan rahmet, ailesine ve tüm Hatay Aba Güreşi severlerine başsağlığı diliyoruz.
02.05.2017