İMAM HATİP LİSELERİNİN TOPLUMDAKİ YERİ NEDİR?
İMAM HATİP LİSELERİNİN TOPLUMDAKİ YERİ NEDİR?
İstanbul´dan sayın İbrahim YILDIRIM,bayan Aliye KESKİN,bayan Tuba ÖZIŞIK,sayın Ahmet AYTÜRK ve arkadaşları soruyor:
SORU: Son günlerde Ülkemiz adeta İmam Hatip Liselerine kilitlendi.
4+4+4 diye bilinen kesintili eğitim,8 yıllık kesintisiz eğitim,28 şubat postmodern darbe,12 Eylül...Bütün bu söylemlerin altında yatan gerçek İmam Hatip Liseleri...
İmam Hatip liselerinin toplumdaki yeri nedir?
Bazı kimseler İmam Hatip Liselerine düşmanlık yapıyorlar. Bu düşmanlığın sebebi nedir?
Bu okullar niçin açılmıştır?
Mezunlarının istihdam alanları nerelerdir?
CEVAP:Son günlerde eğitim öğretim alanındaki çalışmalar gerçekten İmam Hatip Liselerini gündeme taşımıştır.
28 Şubat Postmodern darbesiyle alınan 8 yıllık kesintisiz eğitim İmam Hatip Liselerinin orta kısmını kapatmakla bu okullara büyük darbe vurmuş,okula gidenlerin oranı yüzde yetmişlerden yüzde otuzlara düşmüştü.
Şu anda alınann 4+4+4 diye bilinen eğitim sistemiyle kesintisiz eğitim kesintili ve zorunlu 12 yıla çıkarılmış ve İmam Hatip Liselerinin önü açılmıştır.
İmam Hatip Liseleri bundan yaklaşık 57 yıl önce açılmış, 2011-2012 öğretim yılında 55′inci mezunlarını verecektir.
İmam Hatip Lisesi mezunları : Bir taraftan Diyanet İşleri Başkanlığı kadrolarında çeşitli hizmetler yaparken diğer taraftan tıp, hukuk, iktisat, mühendislik, işletme, idarecilik ve öğretmenlik gibi mesleklere yönelmiş, içinde bulundukları diğer meslek sahipleriyle uyum içinde örnek hizmetler sergileyen örnek bir kuruluşumuzdur.
İmam-Hatip Liseleri; Ülkemizin ihtiyaç duyduğu aydın din adamı yetiştirmek amacıyla kurulmuş bir meslek lisesedir.
Açıldığı günden buyana geçen zaman içerisinde okuma imkanından mahrum bulunan onbinlerce genç insanımıza okuma imkanı sağlamıştır.
Bugün İmam Hatip Lisesi mezunu gençler devletin çeşitli ve en üst kademelerinde üstün bir görev anlayışı ile hizmet vermektedir.
İmam Hatip Liseleri milletin bağrından çıkan müesseseler olduğu için devlet-millet bütünleşmesinin en güzel örneğidir.
Bu okullar; öğrencilerini bir taraftan yüksek öğrenime hazırlarken, diğer taraftan Diyanet İşleri Başkanlığının personel ihtiyacını karşılayacak özelliklere sahip yeni yeni elemanlar yetiştirmektedir.
Milli Eğitim Temel Kanununda, 32. maddede belirtildiği gibi:
“İmam Hatip Liseleri, imamlık, hatiplik ve kur’an kursu öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile iigili elemanları yetiştirmek üzere milli eğitim bakanlığınca açılan orta öğretim sistemi içinde hem mesleğe hem yüksek öğrenime hazırlayıcı programlar uygulayan öğretim kurumlarıdır.”
Bugün İmam Hatip Lisesi mezunlan bir yandan Diyanet işleri Başkanlığı kadrolanna müracat ederken diğer yandan diğer lise ve dengi okul mezunlarında olduğu gibi ÖSYM sistemi içinde Yüksek öğretim kurumlarına başvurabiliyorfar.
Sorunuzda bahsettiğiniz şekliyle mezunlarının istihdam alanı konusunda imam Hatip Liseleri şanslı bir kuruluştur.
Bu gün Türkiyede yaklaşık 70 bine yakın cami bulunmaktadır. Camilerdeki görevli sayısı da 70 bin civarındadır.
En az 70 bin dolayında müezzin - kayyum veya büyük camilerde çift görevliye de ihtiyaç duyulduğu düşünülürse Diyanet işieri Başkanlığında toplam 40 bine yakın cami görevlisine ihtiyaç duyulmaktadır.
Bir de bu teşkilatta çalışan Kur’an Kursu Öğreticisi, Memur, Dakdilografî gibi kimselerin de İmam Hadp Lisesi mezunu olması şartının getirildiği düşünülürse, 2012´li yıllarda en az iki yüz bin İmam Hatip Lisesi mezununa ihtiyaç vardır.
Yılda 20 bine yakın mezun veren bu okulların öğrencileri ÖSYM’ ye girmeseler bile yine de yeni kadrolar ihdas edildiği takdirde diyanetin ihtiyacını karşılayamayacaktır.
Oysa bu okul mezunlarının mesleğe yönelme oranı yüzde elli civarındadır.
Geri kalan yüzde elli civarındakiler de başka branş ve mesleklere kaymaktadır.
Bu okullar sadece Diyanet İşleri Başkanlığına eleman yetiştiren okullar değildir.
Bu okullardan mezun olanlar bütün meslek kuruluşlarında görev yapmaktadır.
Bazı kimselerin İmam Hatip Liseleri aleyhine büyük bir kampanya açmış olduklarını söylüyor ve bunun sebeplerini soruyorsunuz.
Yakın zamanlara kadar ve hatta bugünlerde İmam Hatip Liseleri aleyhinde bulunan bazı zümreler vardır.
Bu kesimlerden bir kısmı imam Hatip Liselerinde ehliyeii din adamlarının yetişmeyeceği endişesindedirler.
Onlara göre devletin gözetim ve denetiminde olan mevcut müfredat programına göre yoğun kültür dersleri arasında meslek derslerine ağırlık verilemez ve bu okullardan üstün derecede Mihrap adamı yetişemez.
Bu kesimin diğer bir kısmı da bunun tam zıddını düşünüyorlar.
Bunlara göre:
Arapça, Kur’an, Fıkıh, Hadis, Kelam gibi derslerin yanında kültür dersleri yönünden emsal liseler düzeyinde bilgili öğrenci yetişemez.
Bu kimseler İmam Hatip Liselerinin birer gericilik yuvası olduğunu iddia ediyorlar ve bu müesselerden kafası aydın, genç idealistlerin yetişemeyeceğini savunuyorlar.
Bugün her iki iddianında geçersiz olduğu görülmektedir.
Çünkü: Kısa zamanda okulların meslek ve kültür dersleri takviye edildi.
Mesleki çalışmalara ağırlık verildi. İstenen hedeflere ulaşıldı.
Kültürel yönden emsal liseleri geride bırakacak şekilde başarılı oldu.
İmam Hatip Liselerinin gerçek aydın ve dinamik gençleri kültür ve mesleki bilgileriyle artık kendilerini kabul ettirmişlerdir.
Okullar arası; fikir ve spor müsabakalarında kazandıkları muvaffakiyetler, müfettiş raporlarıyla tesbit edilmiş başarı oranlarıyla bu gençler, memleketin en aranan elamları olmaya hak kazanmışlardır.
Bu gün imam Hatip Lisesi mezunu Başbakan,Müftü, avukat, mühendis, kaymakam, öğretmen, belediye başkanı, asistan, doktor,milletvekili,bakan… sayısı az değildir.
İmam Hatip Lisesi mezunları dünyanın, memleketin her köşesinde büyük bir fedakarlık ve yurtseverlikle görevlerini yapmaktadırlar.
Bunlar henüz filizlenme çağındaki çalışmalardır.
Görünen odur ki bir gün bu gençler her sahada memleketin mukadderatını ellerine alacaklar ve diğer lise ve meslek lisesi mezunlarıyla omuz-omuza gönül birliği içinde memleketin kalkınmasında söz sahibi olacaklardır.
Din adamı olarak bilinen kimseler arasında da İmam Hatip Liseleri aleyhine bulunanlar görülmektedir.
Sorunuzdan ve uzun mail´inizden anlaşıldığına göre sizin asıl öğrenmek istediğiniz de budur.
Endişe ve üzüntülerinize katılıyoruz.
Dışarıdan gelen hücumlara “evet” ama, içerden yükselen en küçük bir saldırı örneği, bu memleketin yaşadığı çorak ve kurak devirleri bilen insanlar için ümit kırıcı oluyor ve bu davaya en küçük sempatisi olan herkesi kahrediyor.
Esasen bunlar geçici rüzgarlardır. Normal karşılanmalı ve fazla alevlendirilmemelidir.
Din adamları bölünmez bir bütündür.
Tehlikeli rüzgarların bu kadar kuvvetli ve çok yönlü olduğu bir devirde teferruattaki küçük görüş ayrılıklarının önemsenmemesi lazımdır. İlahiyat fakülteleri, İmam Hatip Liseleri, Kur’an Kursları gaye birliği içinde büyük bir gönül huzuru ile milletin kendilerine yüklediği görevleri en iyi şekilde yapmaktadırlar ve tam bir birlik ve beraberlik içindedirler.
Güçlü kalmak birlik olmakla mümkündür.
Hoşca kalınız.
NOT:
Dini ve milli konularda öğrenmek istediğiniz soruların cevabı için bakınız : gazimert.com
|