Türkiye’de bugün yaşlı genç, kadın erkek fark etmeksizin Müslüman nasıl olmalı? Bu sorunun cevabını, ilmihal bilgisi olan herkes bilir ülkemizde.

Türkiye’nin avantajı, elinde hakikatin adresinin olmasıdır. Meselelerini götürebileceği, işlerin, durumlarının ve eylemlerin değerini öğrenebileceği evrensel hakikati, Kur’an-ı Kerim’i ve Sünnet-i Nebeviyye’yi, kısaca Sırat-ı Müstakim’i bugüne kadar korudu toplumumuz. Aynı Türkiye’nin zaafı da, üzerinde yaşayan insanların hakikate baş varmada, gerçekliği hakikate uygun hale getirmede gevşek, tembel, beceriksiz, korkak ve sorumsuzluğa varan vurdum duymazlığıdır. Evrensel hakikatten kopuk, uzak ve ona ters bir biçimde yaşamak yaygınlaşmış, iki yüzyıldır içine düştüğümüz büyük bozgun devam edip gitmektedir. Türkiye’nin en temel sorunu, insan kalitesinin düşük olmasıdır. İslam’ın kainatı, hayatı ve insanı izahını bile bile böylesine aymazlığa gömülüp aldatılmış bir hayata koyulanlar, cudamı adam eden, beşeri insan kılan niteliklerden yoksun kaldıkları için alçaldıkça alçalmaktadırlar. Sözü uzatmadan, yedi yücelten erdemi, ülke gündemine almayı ve bunları şahsi ve sosyal karakter haline getirmeyi, milli bir mesele görmeyi öneriyorum: Türkiye’nin geleceği, sağlam, faziletli, becerikli, iyi yetişmiş insanların elinde olursa, güvencede sayılır. Cahil, ahmak, ahlaksız ve beceriksiz insanların eline kalmış bir ülkenin geleceğinden söz etmek gülünçtür. 1. Sevgi: Sevmek, gönül vermek ve bağlanmaktır. Sevilen, hayatın merkezine konulur ve her şey ona uygun hale getirilir. Bu nedenle gerçek sevgiye layık olan sadece Allah’tır. Allah’ın güzel isimlerinden biri de, seven ve sevilen anlamındaki el Vedud (c.c.) ismi şerifidir; sevginin kaynağı olan Allah’ın sev dedikleri de sevilmelidir. Allahın sevme dediklerini de sevmemeli. Sevginin en saf tezahürü, saygıdır. Bu yüzden Allah’a saygımız, sürekli derinleşmelidir. Dinin doğru dürüst öğrenilmesi, çok önemli. Kur'an okumasını bilmeli, hayat boyu rehberimiz olan kitabı anlayarak okuyabilmek için gençlikte Arapça öğrenilmelidir. Her ibadete, özellikle namaza daha çok önem vermelidir, namaz kişinin aynasıdır. Allahın emir ve yasaklarını bilmeli; işte, davranışta ve sözde titiz olunmalıdır. İnsanların değil, yasaların değil, sadece Kuran'ın buyrukları hayata geçirmeye gayret etmelidir. Mazeret göstererek, kaçamak fetvalar çıkarılmamalıdır. Çürük hadisleri, israiliyat hadisleri, sağlam hadislerden ayırt edecek ilme sahip olmalı. Helal olan şeylerle ilgilenmeli, haram kesinlikle terk etmeli. Allah sevgisinin kapsamında, aile sevgisi, millet ve vatan sevgisi de vardır. 2. Olgunluk: Olgunluk, eğitimlilik ve bilinçliliktir; insanın ruhi sağlamlığa kavuşmasıdır. Ailede, okulda mutlaka İslam ahlak öğretisi öğrenilmeli ve herkes, İslam ahlakıyla ahlaklanmalı. Kendini beğenmişlik, riyadan ve kibirden sakınmalıdır, zira bunlar şirktir. İsyankar olmamalı; büyüklerine saygılı, terbiyeli olmalı. Ana-baba incitilmemeli. İçki, kumar, rüşvet ve fuhuş gibi çirkin işlere bulaşmamalı. Yalan, hile, iftira ve sahtekarlığa tenezzül etmemeli, hırsızlık yapmamalı, adam kayırılmamalı, dürüst olunmalı. Emrolunduğu gibi dosdoğru olunmalı, olgunlaşmalı. Ham insanlar, soysuz olur ve çevresine kötülük yapar, zarar verir. 3. Bilinçlilik: İnsan, kültürlü, araştırmacı, sorgulayıcı olmalıdır. Hükümetin yanlışlarını eleştirmeli, her söz ve kanunu kabul etmemeli. İslama uygun olan kanun ve yasaları desteklemeli. Dünyadaki ve ülkedeki gelişmeleri günlük izlemelidir. Bilinçlilik, uyanıktır. Bilinç, evrensel hakikate bağlanırsa açık olur. Hakikate hizmet halinde olmalı. 4. İradelilik: İnsan, ailesini sevmeli, her ailenin hedefi olan olgun ve becerikli bir evlat yetiştirme amacının gerçekleşebilmesi için kendini iyi yetiştirmelidir. Eşinin ve ailesinin hukukunu gözetemli. Tahakkum etmemeli, güç kullanmamalı. Her doğru, iyi ve güzel işi, usulünce yapmalıdır. Seçimleri, aklı, iradeyi ve basireti ortaya koymalı. Ev işlerini mümkünse kendi yapmalı. Nafaka erkeğe aittir. Kadın dahili veya harici işlerde çalışmaya zorlanamaz. İnsan, ilmiyle, imanıyla ve ahlakıyla, kendine yeten, olgun, bilinçli ve hayırlı bir şahsiyet olmalıdır. Şahsiyet, iradenin eseridir, işlerle, başarılarıyla ortaya çıkar. Özgürlüğe hizmet etmeli. 5. Uzmanlık: Makam ve mevkii peşinde koşmamalı. Makamlar Allah’ındır, emanittir. Görev olarak, verilirse alınır; verilmezse, üzülünmez. Her görev alınmaz. Ehil olana, tüm işlerde öncelik tanınmalı. Adam kayırmacılık, çirkin işlerdendir. Her insan, bir işte uzmanlaşıp ustalaşmalı.. eğitim, herkesi meslek sahibi yapmalı. Herkes, işini dünya çapında ve çok iyi yapmalı.. 6. Diğergamlık: İslamın hayat felsefesinin omurgasını hizmet ve diğergamlık oluşturur. İlim, secde, hizmet, infak (isar) ve şehadet İslami diğergamlığın doruklarıdır. Fedakar ve cömert olmalı. Malını ve canını İslama adamalı. Küçüklere şefkatli ve merhametli olmalı. Allah'a iman edenleri, yani Müslümanları, dost ve kardeş bilmeli. Putperest, Hıristiyan ve Yahudileri, Ermenileri, ineğe tapanları düşman bilmeli. Düşmanda olsa, durup dururken malına, canına, ırzına tecavuz etmemeli. 7. Vatan sevgisi: her Müslüman, vatanını sevmeli, bayrağını sevmeli, devletini sevmeli. Devlet zaafa uğramış olur, düzeltmek için çaba sarf etmeli. İslam coğrafyası, bir bütün olarak her Müslüman’ın vatanıdır. Müslüman kardeşlerine karşı sorumludur. Halkın güvenliğinin ve huzurunun sağlanmasına da katkıda bulunmalı, bu yol, Kur'an’dan geçer. Savaşı bir ibadet bilmeli, cihat yapmalı. Gerekirse hicret etmesini de bilmeli. Bu yedi nitelik, insanımızı ve ülkemizi yüceltecektir. Bunları tek tek ele almak, üzerinde düşünmek gerekir. Allah (c.c.) bizi doğru yola iletsin. Mustafa Yürekli - Haber 7