Asımın Nesli Derneği bu yıl ki Şehadet Gecesi'nde Şehid Sedat Yenigün'ü hatırlatacak.
Kurulduğu günden bu yana gerçekleştirdiği kültür ve sanat faaliyetleri ile bilinçli ve uyanık bir neslin inşasına vesile olmayı hedef edinen Asımın Nesli Derneği Her yıl şubat ayında düzenlediği Şehadet Gecesi etkinliğinde bu yıl 1980 Yılında şehid edilen Sedat Yenigün'ü öne çıkarıyor.
22 Şubat Cuma günü saat: 19.00'da Adana Seyhan Kültür Merkezinde gerçekleştirilecek olan Şehadet Gecesi'nde Hamza Türkmen Şehadet Bilinci konulu bir konuşma yapacak.
Şehid Sedat Yenigün'ün oğlu Halil İbrahim Yenigün'ün de "Şehid oğlu olmak" konulu bir konuşma yapacağı gecede sinevizyonlar ve şiirlerin yanı sıra Grup Yürüyüş de ezgileri ile izleyenlere unutlmaz bir konser sunacak.
Asımın Nesli Derneği Başkanı Av. Hüseyin Turgut Bahar sitemize yaptığı açıklamada: "Asımın Nesli Derneği olarak milletimizin değerleri uğrunda çaba gösteren ve bu uğurda yeri geldiğinde canlarını dahi feda etmekten çekinmeyen insanlarımızı ve onların birbirinden değerli hatıraları ile örnekliklerini günümüz gençliği ile buluşturmayı kendimize görev addetmiş bulunuyoruz. Her yıl geleneksel olarak düzenlediğimiz ve aynı zamanda Asımın Nesli Derneğimizin de kuruluş yıldönümüne tevafuk eden Şubat Ayında geçtiğimiz yıl şehid Metin Yüksel'i anmış ve genç neslimize Şehid metin Yüksel'in örnekliğini hatırlatmaya çalışmıştık. Bu yılda yine şehadet ayı olarak tanımladığımız şubat ayına özel olarak ve bu kez gençliğinin baharında aramızdan kopartılan güzel insan, yiğit öğretmen Şehid Sedat Yenigün'ün hatırlatılacağı bir Şehadet Gecesi planlamış bulunuyoruz. Aynı zamanda Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da dava arkadaşlarından olan Sedat Yenigün'ün bıraktığı mirası anlamak adına düzenleyeceğimiz gecemizde Adana'lı dost ve kardeşlerimizin bizleri yanlız bırakmayacağını umuyoruz. Şehadet şuurunun memleketimize ve ümmet coğrafyamıza egemen olmasını niyaz ediyorum" dedi.
SEDAT YENİGÜN KİMDİR ?
Sedat Yenigün 1950’de Erzincan’da doğdu. Ailesiyle birlikte İstanbul’a göç eden Yenigün, liseyi Vefa Lisesi’nde okudu. Okul yıllarında dönemin en önemli gençlik organizasyonu olan Milli Türk Talebe Birliği ile temasa geçerek MTTB’nin faaliyetleri içerisinde aktif görevler aldı. MTTB’nin milliyetçi kimlikten İslamcı kimliğe evrilmesinde rol oynamış, Ortaöğretim Kademesinin ilk başkanı Mustafa Bilgi’nin ekibi içerisinde yer aldı. Mustafa Bilgi’nin düzenlenen bir bombalı saldırı sonucu vefat etmesiyle başkanlığa Sedat Yenigün getirildi. MTTB içerisinde okuma grupları ve kitap kulübü kurup, İslam dünyasının yakından tanıdığı Seyyid Kutup, Mevdudi, Abdülkadir Udeh, Ali Şeraiti, Muhammed Hamidullah, Malik bin Nebi gibi düşünürlerin kitaplarını gençlerle buluşturdu. MTTB’de basın yayın kültür işlerini organize ederek Milli Gençlik dergisinde gençlerin takip ettiği yazılar kaleme aldı. İstanbul Kültür Ocakları’nın kurulmasında ve çalışmalarında faal görevler üstlendi.
1977’de yayın hayatına başlayan aylık İslami Hareket dergisinin kurucuları arasında yer aldı. Üç yıl yayın hayatını sürdüren dergide yazılar yazan Sedat Yenigün, Düşünce, Tevhid dergileri ve Milli Gazete’de de köşe yazıları yazdı. Sedat Yenigün, devlet okulunda öğretmen olması nedeniyle, Mengüç Yenigün müstearıyla yazılar yazdı.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakülte’sini bitirdikten sonra Darüşşafaka Lisesi’nde hitabet hocalığı, Zeytinburnu İhsan Mermerci Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği ve idarecilik yaptı. Öğretmenlik yaptığı zamanlarda gençlik hareketlerinden kopmayarak MTTB’nin İstanbul Cağaloğlu’nda ki genel merkezinde seminerler ve konferanslar verdi. 1977’nin Aralık ayında Tepebaşı Gazinosu’n da düzenlenen “İslami Diriliş Gecesi” programında yaptığı konuşma uzun yıllar hafızalardan silinmedi.
Gençlerin yanı sıra esnaflarla da ilgilenen Sedat Yenigün, esnaflar için “Birlik” sohbetlerini organize etti. İskenderpaşa, İsmailağa gibi tasavvufi çevrelerle de bağını koparmayarak o günlerdeki tasavvuf tartışmalarından uzak durdu.
Sedat Yenigün, 5 Temmuz 1980 Cumartesi akşama doğru Fatih Akşemseddin caddesinde bir berber dükkânında kimliği belirsiz kimseler tarafından öldürüldü. Menfur cinayeti, bazı gazeteler “Bir komünist öğretmen öldürüldü” şeklinde vermişti. Olayın tek tanığı berber, ilk ifadesinden iki gün sonra kayıplara karıştı ve daha sonra yurt dışına çıkarıldığı öğrenildi. Sedat Yenigün’ün katilleri hala bulunamadı ve cinayet, tarihe faili meçhul olarak geçti.
Cemil Meriç Sedat Yengün’ün şehit edilmesinden sonra şöyle yazmıştı:
“Şuurdu Sedat, samimiyet idi, imandı... Coşkun bir gönüldü. Zulmün kılıcını kanının ateşinde eritecek kadar coşkun bir gönül. İsa Peygamber zamanında yaşasa havari olurdu, Asr-ı Saadette bir sahabe... Konuştuğu gibi düşündü, düşündüğü gibi konuştu... Sevgi idi, ihlâs idi. Asırlardan beri hasretini çektiğimiz yiğit, pervâsız, içi-dışı bir, münevver. Çevresini ışığa boğmak için alev alev yandı..."