Asımın Nesli Derneği'nin etkinlikleri devam ediyor. Her sene düzenlenen Şehadet Gecesinde bu yıl Şehid Sedat Yenigün anıldı.
Asımın Nesli Eğitim ve Kültür Derneğinin düzenlediği ‘Şehadet Gecesi’ne ilgi büyüktü.
Hacı Ali DOĞAN’ın sunumuyla başlayan program Fahrettim TAK hocanın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle devam etti. Programa davet edilen Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN, Milli Eğitim Bakanı Nabi AVCI ve eski İçişleri Bakanı İdris Naim ŞAHİN’de böyle özel bir güne yoğun programlarından dolayı katılamadıklarını belirtirken, emeği geçen herkese teşekkür ederek tebrik etti.
Açılış konuşmasını Asımın Nesli Derneği Başkanı Av. Hüseyin Turgut BAHAR yaptı. Dernek olarak amaçlarının eskimeyen eskileri unutturmamak olduğunu dile getiren BAHAR şunları söyledi. “Geçtiğimiz yıl Metin YÜKSEL’i andık. Şubat ayı baharın habercisidir ve Şubat ayı şehidleri fazladır. Yenigün Şubat ayında şehit olmasa da biz onu şehidlerin ayı olan Şubat’ta anmak istedik. Geçmiş dönem olaylarının aydınlığa çıkarıldığı günlerde, yetkililerden faili meçhul cinayetleri de ortaya çıkarmak için komisyon kurmasını rica ediyoruz.”
Gecenin konuşmacısı Hamza TÜRKMEN ilk inen surelerde Rasulullah (sav)’ın sıfatının şahit olduğunun altını çizerek devam etti. ‘Bizler yaşayan şehidler olursak, canını feda etmiş şehidleri anmanın bir anlamı olur. Bu yolda en iyi örneğimiz ise peygamber efendimizdir.
Sedat Yenigün, Türkiye’de uyutulan insanları uyandırmak için gayret eden bir insandı. O öğrendiği doğruların yaşanması için uğraşırdı. Cihad dediğimiz şey aslında, zihinsel engellerin önündeki barikatlara karşı da direnmektir. Ümmet üst kimlik olarak İslam’ı fakat ulus ise seküler ulusçuluğu kabul eder. Mü’minler kardeştir, biz kardeşliğimizi gösterirsek amacımıza ulaşır ve kazanabiliriz.
Namaz, ‘Rabbim emir ve görüşlerine hazırım demektir. Bu bilince sahip olanlar şehit olabilir.’
Müslümanların ellerinden alınan haklarını geri almaları gerektiğini vurgulayan TÜRKMEN, ‘Cumhuriyet kurulurken Türkiye’de yapılan zulmün bir örneği daha yok. Bir gece halk cahil bırakıldı, tüm medreseler kapatıldı ve kendi dillerinden başka bir dil Latince dayatıldı. Gerekirse öleceğiz ama özgürlüklerimizi geri alacağız. Suriye’de de aynı şekilde Rabbim Allah’tır dediği için her gün yüzlerce insan öldürülmüyor mu?’
İskilip Atıf Hoca’nın şapka kanunundan dolayı hukuksuz şekilde idam edildiğini söyleyen Hamza TÜRKMEN, Elmalılı Hamdi Yazır’ın sırf şapka giymemek için yıllarca evden dışarı çıkmadığını ve vefat etti.
‘Sedat Yenigün’ü katıldığım okumalarda tanımıştım. 70’li yılların bilinçli ıslah edicilerinden biriydi. Gece gündüz nasıl bilinçli modeller oluşturabiliriz diye çalışıyordu. Derin devlet, İslami uyanışın temellerinin atılmasını istemediği için 5 Temmuz 1980 günü onu şehit etti. Biz tatlı su balıkları gibiyiz çünkü bilinçli ıslah edicimiz yok. Mesela Tunus’ta meydanlara çıkacak tecrübemiz yok. Sedat, adanmışlığını ispat etti… ’
Sedat Yenigün’ün oğlu Halil İbrahim Yenigün, aslında babam enişteniz sayılır o evliliğini Adana'da yapmıştı diyerek başladığı konuşmasında “Şehadet hakikate şahitlik etmektir. Babam şehid edildiğinde 2 yaşındaydım. Kafamda farklı sorularla büyüdüm ve sürekli yap-boz parçaları gibi sorularımı birleştirmeye çalıştım. O bir fikir insanı, ayrıca aktivistti. Cemil Meriç’in de ifade ettiği gibi coşkun bir gönül ve ahlak sahibiydi. Hayatının 14 yılını kayıt altına almış. Onun önderliğinde yayınlanan Milli Gençlik dergisinde Abdullah GÜL, Ali BULAÇ, Şükrü KARATEPE’nin yazıları yayınlanmış. Ayrıca Tayyip ERDOĞAN’ın da abisi konumundaymış babam. Ali Bulaç, ‘Sedat Yenigün olmasaydı ben ilk kitabımı yazmazdım diyor.’
Halil İbrahim Yenigün, babası Sedat Yenigün hakkında şimdiye kadar bilinmeyen bazı özel anılardan bahsettiği konuşmasında, Şehit Sedat Yenigün'ün çok sıralar Adana'da bulunduğunu belirtti.
Şehit Sedat Yenigün'ün Adana'daki ABD Üssünde yeni Müslüman olan bir asker olan Zeyd Salim Şakir ile yaptıkları görüşmeleri ve sonrasını anlatan Yenigün, o zamanlar yeni müslüman Zeyd'in şuan ABD'deki en önemli İslami şahsiyetlerden biri olduğunun ve bunda babasının telkinlerinin altını çizdi.
Programın bitiminde sahneye çıkan Grup Yürüyüş, direniş ezgilerini seslendirdi. Yeni çıkacak albümünde müjdesini veren Yürüyüş, sahneye davet ettiği çocuklarla birlikte ‘Unadikum’ parçasını seslendirerek programı bitirdi.
Haber: Metin Doğruyol